19 Mayıs 2008 Pazartesi

sema gösterisi ve Tasavvuf Müziği konseri

Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu'nun Siirt'te düzenlediği sema gösterisi ve Tasavvuf Müziği konseri ilgiyle izlendi. Siirt Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın girişimleriyle Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğunun gerçekleştirdiği sema gösterisi ve tasavvuf müziği konseri Siirt Anfitiyatroda gerçekleştirildi. Mevlevilik, Mevlana ve felsefesinin anlatıldığı sunumun ardından tasavvuf müziği eşliğinde sema gösterisi yapıldı. Katılımın oldukça yüksek olduğu gösteriyi Siirtliler ayakta alkışladı. Sema gösterisinden sonra bir konuşma yapan Siirt Belediye Başkanı Mervan Gül, Siirt halkı için buna benzer etkinliklerin devamını getireceklerini belirterek, "Bu gün Konya Türk Tasavvuf Müziği topluluğunun düzenlemiş oldukları sema gösterisi ve tasavvuf müziği konserinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Çok yakında başka etkinliklerde düzenleyeceğiz" dedi.

İlk Telekonferans İmkanı ile Teknoloji Destekli Eğitim Sistemi Siirt'te Başladı

siirtli öğrenciler Teknoloji Destekli Eğitim sisteminde bir ilki gerçekleştirmenin ve ders görmenin sevincini yaşadı. Türkiye'de ve Siirt'te ilk defa kurulan Teknoloji Destekli Eğitim Sistemi'nin açılışı Siirt Valisi Necati Şentürk, Belediye Başkanı Mervan Gül, Milli Eğitim müdürü M. Ali Atalay ve diğer davetliler tarafından yapıldı.

Okulun imkanları ile hazırlanan Teknoloji Destekli Eğitim projesi ile ilgili açılış konuşması yapan Selami Değer Lisesi Okul Müdürü Nurettin Kebapçı, "Okul ve veli iş birliği ile sınıflara projeksiyon makineleri taktırılarak tüm derslerin görsel ve işitsel olarak işlenmesi böylece derslerin daha anlaşılır ve zevkli bir şekilde işlenmesi sağlanır. Projeksiyonların tamamı yeni bir teknoloji ile toplantı odasına bağlanarak toplantı odasında gerçekleştirilen seminer, konferans ve diğer tüm etkinlikleri tüm sınıflarda canlı olarak izlenmesi sağlandı. Bununla birlikte ilimizin dışında yaşayan bilim adamları, öğretim görevlileri, Ünlü yazarlar ve başarılı liderlerle internet yolluya Eğitimler, seminerleri konferanslar düzenlenecek ve öğrencilerin ufku genişletilerek daha iyi eğitim görmeleri hedeflenmektedir. Türkiye'nin her noktasından canlı olarak alınacak ses ve görüntüler video-konferans sistemi ile anında sınıflara iletilebilecektir. Bu projenin Türkiye'de ilk defa uygulanmakta olup bu güne kadar yaklaşık 30.000 YTL harcanmıştır. İlk Konferans talebi öğrencilerimiz tarafından Cumhurbaşkanımızdan istenmiş bu Telekonferans talebi ileriki zanlarda gerçekleştirilmek üzere kabul edilmiştir." dedi.

Siirt Valiliği tarafından hazırlanan Organik Arıcılık Projesi

Siirt Valiliği tarafından hazırlanan Organik Arıcılık Projesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi (GAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından kabul edildi.

Hazırladıkları projeyi GAP İdaresi Başkanlığı ile ortaklaşa yürüteceklerini belirten Siirt Valisi Necati Şentürk, Organik Arıcılık Projesi'nden 20 çiftçi ailesinin faydalanacağını kaydetti. Proje kapsamında 600 adet organik arılı kovan alımı yapacaklarını belirten Vali Şentürk, üretilecek organik balın il ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını söyledi. Vali Şentürk, "İlimizde arıcılık eski usullerle yapıldığı için istenen gelişmeyi sağlayamamıştır. Geliştirdiğimiz projeyle ilimizde organik arıcılığı teşvik edip, modern teknikler kullanarak üretimi artıracağız. Her yıl çiftçilerimize dağıttığımız kovanlar, kalıcı çözüm getirmemiştir. Göreve başlar başlamaz çiftçilerimizi organize ederek, ilimizde Bal Üreticileri Birliği'ni kurduk. Tarım İl Müdürlüğümüz aracılığıyla da arıcılıkta verimin artırılmasına yönelik çalışmalar yaptık. Ardından bal üreticilerimizi dünya pazarıyla rekabet edebilmeleri için ciddi bir eğitimden geçirdik" diye konuştu.

Lezzeti ve kalitesiyle piyasada tercih edilen bir bal olan Pervari balının Osmanlı Sarayı'nda da tüketildiğini belirten Vali Şentürk, "2003 yılında Türk Patent Enstitüsü'ne tescil ettirdiğimiz Pervari balı lezzeti ve kalitesiyle çok tercih edilmekle birlikte üretiminin az oluşundan istenen seviyeye ulaşamamıştır. Valiliğimin yoğun girişimleri sonucu kabul edilen organik arıcılık projesi ile üretimi artırıp dünya pazarında da söz sahibi olmayı amaçlıyoruz" dedi.

Kabul edilen Organik Aracılık Projesi'nin toplam tutarının 159 bin YTL olduğu açıklandı.

Siirt'te 'Veysel Karani Sempozyumu' Hazırlıkları Sürüyor

Siirt'te 'Veysel Karani Sempozyumu' Hazırlıkları Sürüyor
'Siirt Kültür Kurultayı' Kapsamında 21-24 Mayıs 2008 Tarihleri Arasında Düzenlenecek 'Veysel Karani Sempozyumu ve Anma Etkinlikleri'nin Hazırlıkları Sürüyor.



'Siirt Kültür Kurultayı' kapsamında 21-24 Mayıs 2008 tarihleri arasında düzenlenecek 'Veysel Karani Sempozyumu ve Anma Etkinlikleri'nin hazırlıkları sürüyor.

Anma etkinlikleri ile ilgili hazırlıklar Siirt Valisi Necati Şentürk'ün başkanlığında yapılan toplantılarda ele alınıyor. Kültür Kurultayı ile Siirt'in kültür ve edebiyat zenginliklerini ortaya çıkartarak gelecek kuşaklara aktaracaklarını belirten Vali Necati Şentürk, "Valiliğimiz, üniversitemiz ile Siirt İlim Spor Kültür Araştırma Vakfı (SİSKAV) ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin iş birliği içerisinde yürüteceğimiz Siirt Kültür Şurası'nda, saygın bilim adamlarımızın önderliğinde bilimsel esas ve yöntemler kullanılarak tarih, kültür ve edebiyat alanında çok önemli çalışmalar gerçekleştireceğiz. Amacımız Siirt'in sahip olduğu zengin tarihini ve kültürel değerlerini ortaya çıkarmak ve yaşatılarak gelecek nesillere aktarmaktır" diye konuştu.

Kurultay kapsamında hafta içerisinde Veysel Karani Sempozyumu ve Anma Etkinlikleri düzenleyeceklerini ifade eden Vali Şentürk, "Zengin bir tarihsel geçmişi olan ilimiz, çok kıymetli kültürel değerleri de topraklarında barındırmıştır. Bu değerlerimizin arasında ön plana çıkan ve yeryüzünde anne sevgisinin sembolü olan Veysel Karani'yi anmak ve inanç turizmini canlandırmak amacıyla çeşitli konferanslar, tiyatro gösterileri, resim sergisi ve şiir yarışmaları düzenleyeceğiz. Zengin kültür mirasımızı yaşatmak amacıyla tertiplediğimiz etkinliklere tüm vatandaşlarımızı davet ediyorum" dedi.

’politikacılar tarafından haritadan silinmiş bir kenttir Siirt.’’

Siirtli bir gencin Siirt gerçeğiyle ilişkisi

‘’politikacılar tarafından

haritadan silinmiş bir kenttir Siirt.’’

http://www.siirtdogus.com da ilgimi çeken masumane bir yazıyı hem aktarmak hem de gençlerimizin hayalleri ile Siirt gerçekleri arasında ki ilişkilere dikkat çekmek istiyorum.

Mimari özellikleriyle kaybolan bir şehirdir Siirt .Yani bir anlamda hafıza ve hatıralarını yitirmiş bir kentir.Bir bakıma politikacılar tarafından haritadan silinmiş bir kenttir. Geçmişini arayan bu kentte gençlerin işi daha da zordur sanırım.Yaşlılar nostaljiyle ayakta durumaya çalışıyorlar.Yaşlıların hayallerinde eski Siirt, zaman aşınımına uğramadan duruyor.

Oysa gençler ! Gençlerin işi çok zor.Sokaklarında inek ve koyunların dolaştığı ,ekonomik sıkıntılardan dolayı çocuk boyacıların cirit attığı,susuzluktan kavrulan Siirti daha uzun süre çile çekmeye mahkumdur.Bilardo salonları, pırıl pırıl gençlerin zamanlarını harcadıkları yani geleceklerini pozuk para gibi harcadıkları yerler olarak durdukça Siirt daha uzun süre bugününü geleceğe aynı karelerle taşıyacaktır.

Geçmiş çoğu kez önümüze gelecek olarak gelir.Bir geçmişliğe ihtiyaç vardır herzaman.Kültüre doygun bir geçmişlik. Siirtli gençler ne yazık ki şimdiki siirtin gericileşen yüzünü görüyorlar Siirt’in tarihinden ve gerçeklerinden bi haber olarak.

Eyfel kulesini Siirtin ortasına kolajlayan genç arkadaşımız konuya ilişkin ip uçları veriyor zaten. muzurluk olarak tanımlıyorsa da sonuçta masumane olarak görüyorum ancak …

’’Eyfel kulesi’’ ne ilerlemeye nede Siirt gerçeğine yakın duran bir tasarı veya hayal .Siirti bu kendi gerçeğini beslemekten uzak hayallerimizle hiçbir yere götüremedik .Karamsarlık değil benim ki .olsa olsa umutsuzluk hali.Biliyorum ki umut yoksa karamsarlık ta yoktur.o halde karamsar değilim.’’her yeniden’’ zaten umutsuzluktan doğmaz mı?

Hep hayal ve umut. En kırılgan yerimiz.Hayal gücümüz de en aldatılan yanımız oldu.

Süleyman Demirelleri,Erdoğanları,Fadıl Akgündüzleri tarih sahnesine çıkaran da bu masum hayal gücümüz.sonrada hep aldatıldık diye feryat ederiz ve daha çok aldalıcağız bu gidişle .

Çocuk iken hükümet konağında tezahürattan gaza gelen zamanın politikacısı ve 35 sene ülkemin anasını ağlatan Süleyman Demirel bağırıyordu’’Siirt’e deniz getireceğim’ .O Yıllardan bu yana Siirt politikacıların oy dilendikleri ve ihanet ettikleri bir şehirdir.

Süleyman Demirelin bu gerçek dışı politik söylemine inanın herkez inanmıştı o zamanlar.Çünkü Siirtliyi hayalleriyle başbaşa bırakırsanız Siirt’ti deniz kenarında hayal kurmaktan alıkoyamazsınız.Deniz kenarında bir Siirt.Eyfel Kulesine takılı bir Siirt.Ya da…….Siirt’in ortasında bir Eyfel.

Eyfel kulesi veya deniz ne fark eder.

……………………gözlemci

Siirtli bir gencin hayalleri

‘’Öncelikle Eyfel Kulesinin kısaca bilgilerine göz atalım; Fransa`nın başkenti Paris`in sembolü olan, 324 m. yükseklikteki(antenle birlikte) demir kule, Sen Nehri kıyısına 1889 yılında inşaa edildi. Yapan mühendisin ismiyle anılıyor: Gustave Eiffel. Mimarın ismiyse Stephen Sauvestre.
Kule 1887-1889 arasında tam olarak (2 yıl, 2 ay, 5 gün)de inşaa edilmiş. 50 mühendis, 5.300 ozalit plan kullanılmış, 100 demir işçisi, 121 işçi çalışmış. Toplam ağırlık 10.000 ton. Eyfel Kulesi, dünyanın en çok ziyaret edilen yeri olma özelliğine de sahip.
Evet Eyfel Kulesi Dünyanın 7 harikasından sadece birisi.


‘’Şimdi düşündüm de Siirt’e ne yapılırsa yapılsın, Siirt yine aynı Siirt…
Ya Siirt güzellikleri hak etmiyor, ya da insanlarımız bu kadar şeyi kaldıramıyor.
Gelişelim gelişelim diyoruz da, Türkiye’de Siirt’in artık savunulacak bir tarafı kalmadı diye düşünüyorum.
Ufak bir munzurluk yaptım ve EYFEL KULESİ’ni Siirt’in girişine yerleştirdim. Acaba Eyfel Siirt’te olsa ne olurdu diye düşündüm bir ara kendi kendime…
Evet aldığım cevap şu…
Sokaklarda yürürken iki adımda bir karşımıza çıkan o ufak boyacılar var ya bence her biri bir köşesinden tutar kim daha önce Eyfel’in üstüne tırmanır diye yarış yaparlardı, Eyfel Kulesinin altına bir çayhane açarlardı dışarıya da sandalyeleri atarlardı, Sabah’a karşı birileri gelir Eyfel Kulesinden birşeyler yürütmeye çalışırdı, İneklerimizi Eyfel Kulesinin etrafında otlatırdık, Seyyar satıcılarımız el arabalarıyla gelen turistlere birşeyler satmaya çalışırlardı, Semt Pazarına gitmemekte ısrar eden balıkçılarımız soluğu Eyfel Kulesinin civarında alırlardı ve bu örnekleri daha bir sürü çoğaltabiliriz.
Siirt’te Eyfel Kulesini sizde kafanızda canlandırabildiniz mi benim gibi. Sonumuz nasıl olurdu…
Şunu belirtmek isterim ki Siirt’in kıymetini bilelim ve bir hiç uğruna memleketimizi harcamayalım, olumsuzlukları elimizden geldiği kadarıyla aza indirgeyelim…
Bu sefer ki Sloganımız HER ŞEY SİİRT İÇİN….’’